Akya balığı, Lichiidae familyasına ait bir balık türüdür. Küçük sürüler halinde dolaşan bu balık, 5-100 cm uzunluğundadır. Ancak 1,5 metre uzunluğa ve 30 kg'dan fazla ağırlığa ulaşabilir. Halk arasında çıplak, kuzu, leka ve İskender balığı gibi farklı isimlerle bilinen akya balığı, ülkemizde Akdeniz, Ege ve Karadeniz'de de görülür. Nesli tehlike altında olan bu balık, yırtıcı bir balık türüdür ve küçük balıklarla beslenir.
Akya balığı, tavada, ızgarada veya fırında pişirilebilir. Çorba ve yahni yapımında kullanılabilir. Eti sıkı ve yağsız olduğu için, genellikle tuzda pişirilmesi önerilir.
Akya balığının lezzetli olması için, mutlaka balığın taze olması gerekir. Taze akya balığı, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında bulunabilir. Akya balığına eklenen defne yaprağı ve taze kekik, balığın lezzetini önemli ölçüde artırır. Yağı az bir balık olduğu için, ızgaraya yapışmasını önlemek için, her tarafı zeytinyağı, karabiber ve tuz karışımına bulanmalı ve mümkünse yarım saat yağın içinde bekletilmelidir. Hangi yöntem seçilirse seçilsin, balığı çok fazla pişirmemek gerekir. Yapısı gereği yağsız bir balık olduğu için, çok pişirilmesi halinde kuruyabilir.
Akya balığı, pulsuz bir deriye sahiptir. Bu yüzden satın alırken derisinin canlılığına bakmak gerekir. Eğer balığın derisi gergin ve parlak ise, balık taze demektir. Gözleri canlı görünen ve kokusuz balıklar, taze olarak nitelendirilir. Akya balığı, buzdolabında bir gün, buzlukta ise en fazla 15 gün bekletilebilir. Dondurucudan çıkartılan balık, buzdolabında çözüldükten sonra pişirilir.
Şunlara da göz atın;