Türkiye'den Avusturalya'ya; Avusturalya'dan Türkiye'ye... 2018 yılından beri TV8'de ekranlara gelen MasterChef Türkiye'nin jüri üyesi Somer Sivrioğlu, biyografisi ile ilgi odağı... Bu makalede internette her dönem çok aranan Somer Sivrioğlu kimdir, kaç yaşında, nereli, bu mesleğe nasıl başladı gibi merak edilen soruların yanıtlarına bakıyoruz. Hazırsanız başlayalım.
Somer Siviroğlu'nun biyografisini hem yarışmanın internet sitesinde yer alan bilgiler hem bugüne kadar verdiği röportajlarla derledik...
1971'de İstanbul Kadıköy'de dünyaya gelen Somer Sivrioğlu, 1996 yılına kadar Türkiye'de kaldı. 25 yaşında iken 1995 senesinde Yüksek Lisans yapmak için Avustralya'ya gitti. Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otelcilik bölümünden mezun olmuştu, daha sonra master yaptı...
Somer Sivrioğlu bir röportajında kariyer yolculuğunu şöyle anlatıyor: "Ben Kadıköy’de doğdum. Bilkent Turizm Otel İşletmeciliği okudum. Okulun ilk öğrencilerindenim. Annemlerin restoranını çalıştırdık. Benim altında çalıştığım tek isim annemdi. Sonra kendi kaderimi çizmeye karar verdim. Master yapmak için yurtdışına gitmeye karar verdim. Daha çok işletme üzerine düşünüyordum. Şeflik yapmayı o dönem düşünmezdik bile… Millet bana deli gibi bakıyordu ‘okudun sen’ falan diyorlardı. Avustralya’dan kabul geldi. Ben de denemek istedim. ‘Anlatacak hikayem de farklı olur’ dedim. Yakına gitsem buradan kopamazdım. İki sene değişiklik olsun istedim. Filmlerdeki gibi atladım gittim. Elimde bir bavulum var kimseyi de tanımıyorum. Başlarda çok zorluk çektim. Sıfırdan başladım orada… Önce okulu bitirdim, sonra yemek sektörüne girdim. 17 restoranın yöneticiliğini yaptığım zamanlar oldu. Restoranların yemek menüleri hakkında fikirler verdim. Sonra ürüne dokunmanın bana iyi geldiği anladım ve mekan açmaya karar verdim. Türk restoranı macerasına girdim. İlk açtığımız gece üç rezervasyon vardı.Şef Musa Dağdeviren, Sidney’e geldi benim kafamı değiştirmeme yardımcı oldu. Aradığım ürünleri bulamıyordum, o da bana işin inceliklerini gösterdi. Ondan sonra yükselişe geçtik"
Somer Sivrioğlu Özel Moda Lisesi mezunu... İlk çalıştığı yeri ise şöyle anlatıyor: “Ben yönetmenlik, yazarlık istiyordum. Babam ‘Sinema okuma, başka mesleğin olsun’ dedi. Onun iknasıyla Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü’ne girdim. Bu arada annemler Ataköy’de ‘Voo-doo Club’ isimli bir restoran-bar açtı. Ben mutfağa çok girip çıkıyordum çünkü annem devamlı birilerini kovuyordu!. Benim yemeklerimi de beğenmiyordu ama ben ciddiye almıyordum. Kendi çok güzel fava yapar. Altın abinin çok iyi bir rizottosu vardı, onu da yapardım..."
“İlk ve halen en sert jürim annem Ülkü Pınar’dır. Avustralya’da yaptığım yemek etkinliklerinde ‘Ben inanamıyorum, bu çocuk nasıl yemek yapıyor, Somer hiç yemek yapmaz ki’ filan derdi! Yemekleri bir ona beğendiremeyiz! Benim yemek yolculuğumda en büyük payı olan insandır annem" (Kaynak: Bkz.)
Yarışmanın internet sitesinde Siviroğlu'nun biyografisi şöyle devam ediyor: Somer Sivrioğlu, Sydney'de kuzeni ile birlikte 'Efendy' isimli bir Türk restoranı açtı. Menüsünde pek çok Türk lezzeti bulunan restoran yurt dışında Türk lezzetlerini temsil eden bir marka haline geldi. Geçmişten günümüze, en iyi restoran, en iyi et ve en iyi lezzet ödülü gibi çok dalda ödül sahibi oldu. Efendy isimli restoranı Sydney'de en iyi bilinen lezzet duraklarından biri oldu. Bir dönem Lezzet Yolculuğu isimli bir radyo programını sunmuş, ayrıca köşe yazarlığı yapmıştır. “Anatolia: Adventures in Turkish Cooking" isimli bir kitabı da bulunuyor.
Somer Sivrioğlu'nun aldığı ödüller
Sivrioğlu MasterChef sürecini ise şöyle anlatıyor: Avustralya’da yaşıyordum ama Türkiye’den de kopamıyordum. Gastronomi turları düzenliyordum sık sık. ‘MasterChef başlıyor’ diye bir yazı gördüm sosyal medya. Arkadaşıma ‘MasterChef başlıyormuş, sen tanırsın Acun abinin ekibini bir söylesene misafir şef olarak alsınlar böylece en azından burada bir MasterChef yaparım hem güzel bir hatıra olur hem de bunu Avustralya’da pazarlarım’ dedim. Artık nasıl iletildi, kimden gitti bilmiyorum başka türlü gitmiş haber. ‘Biz de onu arıyorduk’ demişler. Olay bu şekilde gelişince de ‘sen buraya gel’ oldu. Konuştuk, ben Avustralya’daki işlerimden bahsettim ‘bir iki aya çeker, bitiririz’ dediler... İyi ki de gelmişim, iyi ki bu kararı vermişim... Ben ünlü bir şeftim, yarışmadan sonra da burada ünlü oldum! Kendi sektörümde beni tanıyorlardı zaten ismim biliniyordu.
Şunlara da göz atın;