Bazı çalışmalar, uyku-uyanıklık döngüsü, obezite ve 24 saatlik yaşam tarzı arasında güçlü bir bağlantı olduğu ortaya koymuştur. Bu döngü hem çevresel, hem de genetik faktörlere bağlıdır. Öğün düzeni, besin tüketimi ve bazı besin öğeleri sirkadiyen saatleri düzenleyerek metabolizmaya etki eder. Sirkadiyen ritimdeki bozulmalar, bazı metabolik hastalıkların nedenleri arasında gösterilir. Sirkadiyen ritim, biyolojik saat olarak da adlandırılır. Karanlık, aydınlık veya ısı farklılıkları gibi çevresel etkenler karşısında vücudun uyum göstermeye çalışması ile ritmik fonksiyonları devam ettirebilmesidir.
Gece çalışan kişilerde sirkadiyen ritim olması gerekenden daha farklıdır. Kişi, biyolojik ritim nedeniyle dinlenme durumunda olması gerekirken aktif durumdadır. Bu durum, sirkadiyen sitmin bozulmasına yol açar. Ritmin bozulması, uyku miktarının azalmasına ve kişide çeşitli rahatsızlıklar görülmesine yol açabilir. Gece çalışan vardiyalı işçilerde, genellikle postprandiyal serum glukoz ve insülin seviyesinin artışıyla dislipidemi (yüksek trigliserid ve HDL) görülebilir. Ayrıca obezite oranında artma da görülür.
Yapılan çalışmalarda; vardiyalı çalışan işçilerin Beden Kitle İndeksi (BKİ) 'sinde, vardiyalı çalışmayanlara göre daha büyük bir artış gözlemiş ve obezite oranının daha yüksek olduğu saptanmıştır. Bu durum sadece vardiyalı çalışanlarda değil uyuması gereken saatte keyfi olarak uyanık olan kişilerde de böyledir. Uyku süresinin 6 saatten az olması bu riski daha da artmakta. Obezite riskini azaltmak için 23:00-06:00 saatleri arasında uyku halinde olmak oldukça önemli.
Daha fazla bilgi edinmek için Ayşegül Çoruhlu'nun Sirkadiyen Beslenme kitabına bakabilirsiniz.
Yazar:
Dyt ve Fitoterapi Uzmanı Fulya Kayar
Şunlara da göz atın;