Dünyanın en şık ve lüks Uzakdoğu restoranı zincirlerinden biri olan Shang Palace, Shangri-La Bosphorus Hotel’de kapılarını açalı yıllar oldu. Türkiye dahil dünyanın her köşesinde müdavimleri vardır Shang Palace'ın. Hatta Shang Palace öyle bir restorandır ki, İstanbul’a geleceği konuşulmaya başlamıştı o yıllarda. Lezzetinin müdavimi olduğum için defalarca gittim ve her seferinde aynı şeyi düşündüm: Hotel’in muazzam konumuna rağmen neden restoranı Boğaz’a nazır bir şekilde konumlamak yerine, gece kulübü vari bir şekilde zeminin altına tasarlamışlar? Neyse, hakkını vermek lazım, işlerini çok iyi yapıyorlar.
Açıldığı yıldan beri değişmeyen Executive Chef Cheng Lu’un düzenlediği özel yemekler Shang Palace’da oldukça popüler. Bu yemekler genelde küçük gruplar için… Ve her yemeğin bir şovu ve hikayesi var.
Mesela “Beggar’s Chicken”! Çin İmparatorluğu döneminde köy halkından biri, komşusunun tavuğunu çalar. Bulunmasın ve kokmasın diye tavuğu nilüfer yapraklarına sarıp toprağa gömer. Tavuğu yemek için gömdüğü yerden çıkarır ve nilüfer yapraklarının toprağa kaplanmış olduğunu görür. Bu kalıplaşmış toprakla ateşe verir tavuğu. O sırada imparator pişen tavuğun kokusunu duyar. İmparator, tavuğun tadına bakar ve çok beğenir; tarifi saray mutfağına sokar. Günümüzde bile Çin mutfağının en prestijli yemeklerinden biri olan bu tavuğun ritüeli, tavuğun dışındaki kilin likör kullanılarak yakılması ve kil tabakasının dilek tutularak çekiçle kırılmasıyla devam eder.
Çoktandır niyetlenip de gitmenin bir türlü kısmet olmadığı bir balık restoranından bahsedeceğim: Mavi Balık Restaurant… Keşke daha önce gitseydim, zira nefes kesen bir atmosferde muhteşem bir yemek deneyimi yaşadım. Deniz ürünleri üzerine gayet deneyimli mutfak ekibinin hazırladığı birbirinden lezzetli tabaklar ve enfes mezeler damağımda iz bırakmadı desem yalan olur.
Restoranın, İstanbul Boğazı’nın tarihi ve ikonik yapılarıyla bütünleşen deniz manzarası da ayrı bir muhteşem. Çoğu balık restoranı gibi onlar da sezonun taze balık çeşitlerini ve deniz ürünlerini kullanıyor. Özellikle karidesli cibes, kimyonlu kabak ve tuzda balık gibi benzersiz lezzetleriyle fark yaratıyorlar.
1995 yılında açılmış Mavi Balık. “Pes, bunca yıldır önünden geçip de gitmediğim için!” diyorum ve sizlere ısrarla tavsiye ediyorum.