Prof. Dr. Cengiz’in paylaştığı bilgiler şöyle:
“Adet krampları, alt karın, sırt veya uylukta hafif rahatsızlıktan şiddetli ağrıya neden olabilir. Ağrı genellikle adetinizin hemen öncesinde veya başında başlar. Bu süre zarfında baş ağrısı, ishal veya kabızlık, mide bulantısı, baş dönmesi veya bayılma da olabilir. Dismenore, tekrar tekrar gelen (tekrarlayan) ve başka hastalıklara bağlı olmayan yaygın adet kramplarının adıdır. Ağrı genellikle adet görmeden bir veya iki gün önce veya kanama başladığında başlar. Ağrı tipik olarak 12 ila 72 saat sürebilir ve bulantı ve kusma, yorgunluk ve hatta ishal gibi başka semptomlarınız da olabilir. Yaygın adet krampları yaşlandıkça daha az ağrılı hale gelebilir ve hamilelik varsa tamamen durabilir. Her kadın adet ağrısı çekmez”
Peki, ağrılı adet krampları neden olur? Prof. Dr. Cengiz bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Menstrüel kramplar, prostaglandin adı verilen bir kimyasalın rahmin kasılmasına (gerilme) neden olmasıyla ortaya çıkar. Bebeğin büyüdüğü kaslı organ olan rahim, adet döngüsü boyunca kasılır. Menstrüasyon sırasında uterus daha güçlü bir şekilde kasılır. Rahim çok güçlü bir şekilde kasılırsa, yakındaki kan damarlarına baskı yaparak kas dokusuna oksijen beslemesini kesebilir. Kasın bir kısmı oksijen kaynağını kısa süreliğine kaybettiğinde ağrı hissedersiniz”
İki veya üç günden fazla süren şiddetli veya olağan dışı adet kramplarınız varsa, sağlık uzmanınıza başvurmanız önerilir.
Günümüzde yapılan çalışmalar adet döneminde kullanılan ağrı kesicilerin, adet kanamasını belirgin seviyede azalttığını göstermektedir. Bu nedenlerle adet kanaması fazla olan hastalarımızda ağrı kesici ilaçları kullanmaktayız. En iyi rahatlama için, kanama veya kramp başlar başlamaz ağrı kesici alın. Steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar “NSAID” adı verilen bir ilaç sınıfına aittir. Sıklıkla kullanılır. Prostaglandinlerin üretimini azaltırlar. NSAID alamıyorsanız, asetaminofen gibi başka bir ağrı kesici türünü de alabilirsiniz. Ancak daha az faydası olacaktır.
Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçların (NSAID'ler) gastrointestinal, nörolojik, renal ve alerjik etkileri, ilaçların yan etkilerine bağlı olarak hastaneye yatışların yaklaşık yüzde 12'sinden sorumludur. Seçici olmayan NSAID'ler (nsNSAID'ler) klinik olarak önemli gastrointestinal, renal ve kardiyovasküler etkilere sahiptir. Olumsuz gastrointestinal etkiler arasında mide yanması, peptik ülser ve mide kanaması bulunur. Böbrek yan etkileri arasında renal vazokonstriksiyona bağlı akut böbrek yetmezliği, altta yatan hipertansiyonun kötüleşmesi ve elektrolit ve sıvı anormallikleri yer alır. Ek olarak, renal hücreli kanser riski artabilir. Kardiyovasküler etkiler, bazı ajanların antiplatelet aktivitesine müdahalesini, kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler olaylar üzerindeki etkisini ve kalp yetmezliğinin kötüleşmesini içerir.
Yan etki risklerinin de bireysel ilaçlar ve hastalar arasında değişiklik gösterdiği görülmektedir; bu nedenle herkeste etki ve yan etki farklıdır.
Adet sancıları için doktorunuzun önerdiği ağrı kesiciyi maksimum dozda 2-3 kullanmanıza rağmen, ağrıda azalma ve rahatlama olmuyorsa alternatif tedaviler düşünülmeli ve hasta tekrar değerlendirilmelidir.
Yazar:
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Cengiz
instagram.com/prof.dr.huseyincengiz
Şunlara da göz atın;