Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2022 yılını ''Geleneksel Balıkçılık ve Su ürünleri yetiştiriciliği Yılı' ilan etmişti, belki bileniniz vardır. Metro ise hemen akabinde şahane bir proje başlatmıştı. Muğla'daki küçük ölçekli ve geleneksel alabalık üreticilerine eğitimler verildi, teknik destek sağlandı. Aile işletmelerine kalite standartları getirildi ve pazara uygun hale gelmelerine destek olundu. Yani uzun lafın kısası Metro Türkiye, o günden beri sürdürülebilir ve sağlıklı balıkçılığı mümkün kılmak için canla başla çalışıyor.
2021 yılında başlattıkları ''yediği önünde yemediği yanında'' projesiyle bugüne kadar 400 ton premium levrek ve çipura yetiştirerek 500 ton deniz balığını kurtardılar, 2023 hedefleri ise bu sayıyı 750 tona çıkararak yaklaşık 900 ton deniz balığını kurtarmak.
İşte bu yemek de projenin adeta taçlanışıydı. Divan Türkbükü'nün genç şefi Adnan Öztürk'ün gerçekten yaratıcı reçeteleri Dilara Koçak'ın sağlıklı yaz sofra tüyolarıyla birleşince müthiş bir ziyafet yaşandı. Hele o alabalık, tatsız tuzsuz bir balık kavramından o kadar uzaklaşmış ki, hayret ettim.
Bu arada benim gibi ton balığı meraklısıysanız lütfen dikkat edin her yediğini ton balığı değil maalesef. MSC sertifikalı olması gerekiyor. Yani balık avcılığının sorumlu bir şeklde yapılması içen global standartları yöneten programın onayını alması lazım. Şimdi metro marketlerde Türkiye'nin MSC sertifikalı ilk ton balığına ulaşmak mümkün. Gerçekten alkış...