Akdeniz’in mucizesi zeytin ve zeytinyağı... Zeytin, dünyada yetiştirilen en eski meyvelerden biri. Mitolojik hikayelerde ağacının sihirli olduğu ve insanlık için daha yararlı başka bir ağaç olmadığı anlatılıyor. Akdeniz mutfağının mucizesine dönüşen seyretmesi de güzel bir ağaç.. Anadolu’ya dayanan binlerce yıllık bir öyküsü var “Altın sıvı” zeytinyağının. Dünyada tarımı yapılan en eski meyvelerden biri olan zeytin Anadolu’da, Hitit öncesi dönemden günümüze 4 bin yıllık bir geçmişe sahip.
İlkçağlardan beri güzellik malzemesi ve merhem olarak kullanılan, anne sütüne en yakın linoleik asit içeren zeytinyağı.. Zeytinin en değerli çocuğu. Lezzetin, şifanın, sağlığın baş tacı... Öyle ki, Ortaçağ boyunca yapılan ilaçların neredeyse hepsinde zeytinyağı var.
Gerçekten de zeytinyağının beslenmede apayrı bir yeri var. Zeytinyağı hiçbir katkı işleminden geçirilmeden çiğ ve taze olarak tüketilebilen tek sıvı yağ. Doğal haliyle korunabilen değerli bir besin. Düşmanları ise, kendine özgü tat, koku, renk ve aromasını değiştiren ışık, sıcak, hava ve yaşlanma. Yani şarap gibi yıllandıkça değerlenmiyor, tazesi makbul.
Salatadan yemeğe, kızartmadan kahvaltıya her daim zeytinyağı tüketmek mümkün. Hele zeytinyağlı yemekler... Osmanlı mutfağından başka hiçbir mutfakta “zeytinyağlılar” adıyla anılan yemekler yok. Çiğ olarak kullanıldığında “sızma”, ana yemekler için genelde daha düşük nitelikte “natürel” yağlar, kızartmalar için “riviera” ya da dökme tip zeytinyağları tavsiye ediliyor.
Zeytinyağı üretimi, tadımı ve kalitesi yazımıza da göz atın.