Camellia sinensis yani çay dünyadaki en eski ve en popüler içeceklerden biridir. Eski çağlardan beri iyileştirici etkisine dayanarak çok farklı şekillerde tüketilmektedir. Diyetisyen Ceren İşeri'nin yeşil çayla ilgili paylaştığı bilgiler ve 'yeşil çay detoksu yapılır mı, nasıl yapılır?' sorusuna verdiği yanıtları aşağıda bulabilirsiniz.

Yeşil Çay İlk Kez Ne Zaman Tüketilmeye Başlandı?

 İşeri, "Yeşil çay, ilk kez milattan önce 2737’de Çinli bir kral tarafından, şans eseri, yapraklarının suda kaynatılması ve bu duruma hoş bir kokunun eşlik etmesi ile alışık olduğumuz şekilde tüketilmeye başlamıştır. Anavatanı  genellikle Japonya, Çin ve Tayvan’dır. Siyah çay ile arasındaki en temel fark ise üretim sırasında kullanılan teknolojik aşamalardır. Yeşil çay; siyah çaydan farklı olarak fermentasyona uğramaz ve bu sebepten daha antioksidan özelliktedir. Siyah çay oksijenle tepkimeye girerek yavaş yavaş kurutulurken, yeşil çay toplanır toplanmaz kavrularak kurutulur" diyor.

Yeşil Çayın Besin Değerleri ve İçindekiler

 İşeri'nin yeşil çayla ilgili paylaştığı diğer bilgiler ise şöyle:

1. "Günümüzde artan sağlık bilinci ile yeşil çayın tüketim miktarı oldukça artmış, tüketim şekilleri ise çeşitlenmiştir. Lezzete ve coğrafyaya göre, poşet çaylar, buzlu yeşil çay, yeşil çay içeren karışımlar aloe vera, limon, tarçın, zencefil, fesleğen, yasemin, yaban dutu gibi pek çok aroma ile zenginleştirilmekte veya hibiskus, karahindiba, gül yaprakları ile karıştırılarak aromalandırılmaktadır.
2. Yeşil çay pek çok aktif bileşen içerir ve bunların içinde en güçlü antioksidan özellik gösterenler kateşinlerdir. Epigallokateşin gallat, kateşinler içinde en fazla antioksidan özelliğe sahip olan bileşiktir ve yeşil çayın içinde önemli miktarda bulunur.
3. Kateşinler siyah çayda, kahvede, berry grubu meyvelerde (yaban mersini, dut, kızılcık, ahududu, böğürtlen vb) üzümde ve şarapta da bulunur. Yeşil çay ayrıca bir başka önemli antioksidan olan glutatyonun üretiminde yer alan L-teanin de içerir.
4. İşte başlıca bu aktif bileşenler sayesinde, antioksidan, anti-inflamatuar, antimikrobiyal, antiparazitik özellikleri olabileceğini, enfeksiyonlardan, diyabetten, kanserden korunmada, kan yağlarının kontrolünde, obezite tedavisinde, tansiyon kontrolünde, hafızayı iyileştirmekte olumlu etki gösterebileceğini, kemikleri koruyucu özellikte olabileceğini belirten pek çok çalışmaya rastlamak mümkündür."  

Yeşil Çay Her Zaman Şifalı Mı?

Peki yeşil çay her zaman şifalı mıdır? Ceren İşeri'nin bu soruya verdiği yanıt şöyle:

1. Tüm bu olumlu özellikleri gösteren çalışmalarda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bu sonuçların genellikle günde 10 bardak veya daha fazla yeşil çay tüketimi ile ilişkili olduğudur. Diğer taraftan 5-9 kupa kadar yeşil çay tüketiminin mesane kanseri riskini arttırabileceğini gösteren yayınlar da mevcuttur.
2. Yeşil çayın daha yüksek konsantrasyonlarda, özellikle diyet takviyesi olarak tüketilmesi halinde ise kateşinlerin antioksidan özeliğinden yaralanabilmenin tam tersine, hücrede, antioksidan savunma sistemindeki dengeyi bozabileceği, reaktif oksijen türlerinin üremesine de sebep olabileceği bilinmektedir.
3. Dolayısıyla yeşil çayın antioksidan etkisinden faydalanabilmek fakat güvenli alanda kalabilmek için günlük tüketimi sınırlandırmak, 3-4 fincanın üzerine çıkmamak önerilmektedir.

Yeşil Çayla Detoks Yapılabilir Mi?

 İşeri'ye 'Yeşil çayla detoks yapılabilir mi?' sorusunu da sorduk. Şu yanıtları veriyor:

"Önce vücudumuzdaki detoks mekanizmasına bir göz atalım. Aslında karaciğerimiz toksik maddeleri etkisiz hale getirir ve uzaklaştırır. Deri, solunum sistemi, bağışıklık sistemi, bağırsaklar, böbrekler de bu sırada karaciğerimize detoks için destek veren diğer organlardır. İşte yeşil çay ve benzeri, antioksidanlardan zengin içecek ve besinler, uzaklaştırılması gereken serbest radikallere karşı, bu sisteme destek vererek devreye girerler. Yani vücudumuzda tüm bu işlemlerin sağlıklı sürdürülebilmesi için yeterli ve dengeli beslenme ile sağlanmış yeterli protein, vitamin, mineral alımı son derece kıymetlidir. O halde sağlıklı bir bedendeki sağlıklı karaciğer vücudumuzun detoks işlevini harika bir şekilde sürdürecektir.

Bize düşen görev ise bu sistemi ve karaciğerimizi dengede tutmak için yeterli ve dengeli beslenmek, beslenmemize gökkuşağı renklerini katmak olacaktır."

Sağlıklı Beden ve Detoks İçin Öneriler

Sağlık beden ve sağlıklı detoks sistemi için diğer ipuçları;

1. Günde 5 porsiyon sebze-meyve tüketin.
2. Vitamin, mineralden fakir, boş enerji kaynağı olan yağlı, tuzlu, şekerli atıştırmalıklar yerine vitamin, mineral, posa ve antioksidanlardan zengin sebze çubukları ve meyveleri tercih edin.
3. Öğünlerde salata/çiğ sebze tüketin.
4. Tuz yerine baharat ekleyin.
5. Zencefil, zerdeçal kullanın.
6. Haftada 2 gün sofranızda balığı yer verin.
7. Porsiyon ölçülerine dikkat etmek şartıyla, doymamış yağlardan ve çinkodan zengin fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumları tüketin.
8. Vitamin ve mineral kaybına uğramış işlenmiş gıdalar yerine B ve E vitaminlerinden, magnezyum, demirden zengin tam tahılları tercih edin.
9. Bol sıvı alın, özellikle de su içmeyi unutmayın.
10. Ihlamur, kuşburnu, yeşil çay gibi çayları tercih edin
11. Uykunuzu düzenleyin, günde en az 7 saat uyuyun.
12. Düzenli egzersiz yapmayı ihmal etmeyin, açık havada yürüyüşe çıkın.

Önemli not: Kronik bir hastalığınız/özel bir durumunuz varsa doktorunuza ve diyetisyeninize tedaviniz ve beslenmenizle ilgili mutlaka danışın. Özel durumlar için özel beslenme önerileri yapılması gerekebilir.

Yazar:

Uzm. Dyt. Ceren Yolaçan İşeri

cereniseri.com/hakkimda

Şunlara da göz atın;

1. Bağırsak detoksu nasıl yapılır?
2. Dopamin detoksu ne işe yarar?
3. Ananas detoksu nasıl yapılır?
4. Salatalıkla hazırlanan detoks tarifleri
5. Ayran detoksu nasıl yapılır?