Safra kesesi ameliyatı geçirdiniz ve şimdi “Ne yesem, ne yemesem?” soruları kafanızı kurcalıyor olabilir. Bu dönemde doğru besinleri seçmek hem sindirimi kolaylaştırır hem de iyileşme sürecini hızlandırır. İşte, ameliyat sonrası mide dostu, hafif ve dengeli bir beslenme için bilmeniz gerekenler!
Safra kesesi, karaciğerin ürettiği safrayı depolar ve yiyeceklerin sindirimine yardımcı olmak üzere ince bağırsağa salgılar. Safra taşı prevelansı özellikle batı toplumunda yüksektir ve hastaneye yatışların ciddi bir bölümünü oluşturur. Safra taşları temelde 3 gruba ayrılır; kolesterol taşları, pigment taşları ve ikisinin karışımı olan taşlar. Kolesterol taşları bileşiminde fosfolipid lesitin, kalsiyum bilirubinat ve kolesterol bulunurken pigment taşlarında kalsiyum bilirubinat bulunur. Pigment taşları siyah ve kahverengi olabilir. Bunlardan safra kesesinin içinde oluşan taş siyah taşlardır. Batıda %80’lik oranla kolesterol taşları görülürken Asya’da pigment taşları daha sık görülür.
Safra kesesi taşı olan hastaların çoğunda semptom görülmemesine karşılık, bir kısımda sağ göğüs kafesi altında veya üst karın ortasında yarım saatten fazla süren kendini ataklar şeklinde gösteren karın ağrısı, ateş, bulantı görülebilir. Safra taşına sahip olanların akut veya kronik kolesistit (safra kesesi iltihabı) hastalıklarına yakalanma riski fazladır. Safra kesesi taşının en önemli nedenleri şunlardır;
• Genetik faktörler
• Yaşam tarzı
• Obezite
• Dislipidemi
• İnsülin direnci
• Yüksek LDL kolesterol
• Tip 2 diyabe
• Hamilelik
• Metabolik sendrom
• Polikistik over sendromu
Safra taşı oluşumunda rol oynayan en önemli faktörlerden biri dengesiz beslenmedir. Özellikle yüksek yağlı ve rafine şeker içeren besinlerin sık tüketilmesi, kolesterol seviyesini artırarak safra taşı oluşumunu tetikleyebilir. Aynı zamanda öğün atlamak ya da çok uzun süreli açlık durumları safra kesesinin düzenli çalışmasını engelleyerek taş riskini artırabilir. Kızarmış ve yağlı yiyecekleri fazla tüketmek, çok sık hızlı kilo alıp vermek safra kesesi taşı geliştirme riskinizi artırabilir. Sağlıklı ve doğru bir diyet ise, sağlığınızı korumanıza ve safra kesesi hastalığı da dahil olmak üzere hastalıkları önlemenize yardımcı olabilir. Doymuş yağ asitleri, kolesterol, trans yağ asitleri, rafine şeker, fruktozdan zengin bir beslenme modeli safra taşı oluşumunu büyük ölçüde etkiler.
Safra taşlarına uygun diyet faktörleri içerisinde tekli ve çoklu doymamış yağ asitleri, lif, ılımlı miktarda kafein, C vitamini, zeytinyağı, omega 3, bitkisel protein, çiğ kuruyemişler, sebze, meyve bulunur. Kişinin kilosu fazla ise ideal kilosuna ulaşmalıdır. Yapılan bir çalışmada uzun süre Akdeniz tarzı beslenen kişilerin daha düşük safra taşı riski altında olduğu belirlenmiştir. Uygun bir beslenme planıyla eş zamanlı yapılan fiziksel aktivite safra kesesi taşlarının oluşumunda önleyici etkiye sahiptir. Hızlı kilo kaybı sırasında, özellikle çok düşük kalorili diyetler uygulandığında, vücut enerji ihtiyacını karşılamak için yağ dokusunu hızla parçalar. Bu süreçte kana daha fazla serbest yağ asidi karışır ve karaciğer, bu yağları kolesterole çevirerek safra içine salgılar. Bu nedenle, safrada kolesterol oranı artar ve çözünebileceğinden fazla kolesterol kristalleşerek taş oluşumuna zemin hazırlar. Bu nedenle, özellikle kilo vermek isteyen bireylerin bu süreci kontrollü ve sürdürülebilir bir şekilde, diyetisyen desteğiyle yürütmeleri çok önemlidir. Haftalık 0.5–1 kg civarı bir kayıp hem vücut sağlığı hem de safra kesesi fonksiyonları açısından en güvenli aralıktır.
• Ameliyattan hemen sonra beslenmeye, sindirimi hazırlayabilmek için öncelikle sıvı ve püre gıdalarla başlanmalıdır. Sindirim sorunlarını önlemek için katı gıdaları yavaşça diyete geri eklenmelidir.
• Pişirme yöntemi seçiminde kızartma yerine ızgara, haşlama veya fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.
• Bol sıvı tüketimine dikkat edilmelidir. Kilo başına 30 ml su tüketilmelidir.
• Günde 2 fincandan fazla çay, kahve tüketilmemelidir.
• Günde toplam 5 porsiyon sebze, meyve tüketilmelidir.
• Protein olabildiğince baklagillerden veya balıktan tercih edilmelidir.
• Yemekler az yağlı/yağsız yapılmalıdır.
• Et yemeklerine yağ eklenmemelidir.
• Yumurta sarısı tüketilmemelidir.
• Yağ tercihi natural sızma zeytinyağından yapılmalıdır.
• İşlenmiş ve konserve ürünlerden kaçınılmalıdır.
• Büyük porsiyonlarda beslenilmemelidir.
• Yiyecekler az tuzlu/tuzsuz hazırlanmalıdır.
• Haftada 2 kez balık tüketilmelidir.
Yazar: Uzm. Dyt. N. Sinem Türkmen