Carnivore diyeti, sadece et ve et ürünleri beslenen kişilerin diyeti olarak bilinmektedir. Karbonhidrat tüketimi olmadan kalori ihtiyacı protein ve yağdan sağlanmaktadır. Diyetin çıkış noktası tarihteki avcı ve toplayıcı yaşamdır. Günlük alınması gereken sebze ve meyve gibi temel besin ögeleri de dışlanmaktadır. Sebze ve meyve tüketilmediği için liften de düşük bir diyet tarzıdır.
Kalori hesabı yapılmadan et, tavuk, balık gibi hayvansal ürünlerin tüketildiği bir diyet programıdır. Sebze, meyve, ekmek, bulgur, yulaf gibi karbonhidrat içeren besinler tüketilmemelidir.
Protein ağırlıklı, karbonhidrat kısıtlı beslenmek romatoid artrit gibi iltihaplanmaya bağlı ve epilepsi gibi zihinsel hastalıklarda yararlı olabilir.
Karbonhidrat kısıtlı bir diyettir. Ancak karbonhidratlar vücudun temel enerji kaynağıdır. Doymuş yağ ve kolesterol miktarı fazladır. Kalp-damar hastalıkları riskini arttırır. Vitamin ve mineral eksiklikleri sağlık sorunlarına ve posa içeriği düşük olması kabızlığa yol açabilir. Tüketilen protein fazlası böbrek hastalıklarına neden olur. Hızlı verilen kilo yağ dokusundan değil kas ve su kaybı ile olur. Önemli olan kas dokusunu koruyarak yağ dokusunun azalmasıyla kilo vermektir. Liften fakir olduğu için kabızlığa neden olabilir.
Kilo vermek kolay, korumak zor. Hızlı kilo vermek için yapılan diyetler yaşam tarzı değişikliği sağlamaz. Bu nedenle kalıcı olmaz. Normal beslenme düzenine dönüldüğü zaman daha fazla kilo alımı başlar. Hızlı kilo vermek kan şekeri düzensizlikleri, kalp-damar hastalıkları, böbrek hastalıkları gibi sağlık sorunlarına yol açar. Sağlıklı bir beslenme programını etkileyen pek çok faktör vardır. Bunlar; aileden aldığınız genetik özellikleriniz, çalışma şartlarınız, boyunuz-kilonuz, besin pişirme alışkanlıklarınız, yaş, boy, cinsiyet, fiziksel aktivite, fizyolojik ve sosyolojik durum kişiye göre farklılık gösterir. Bu nedenle beslenme programı kişiye özel olmalıdır. Ancak popüler diyetler kişiye özel değildir.
Vücuttaki hücreler normal metabolizma sürecinde serbest radikal üretir. Serbest radikaller çoğaldıkça Alzheimer, diyabet gibi kronik hastalıklara yakalanma riski de artar. Aynı zamanda membran, protein ve DNA ya zarar verebilen reaktif maddelerdir. Beslenmenizdeki antioksidanlar ise serbest radikallerden korur. A, C, E vitaminleri ve selenyum içeren besinler bağışıklık sistemini güçlendirir. Genlerimizi silah olarak düşünürsek kötü beslenme alışkanlığı da onu tetikleyecek mekanizmadır. Meyveler içerdiği antioksidanlar sayesinde serbest radikal oluşumunu engelleyerek kanser ve diğer hastalıklarından korunmayı sağlar. Sebze ve meyve tüketiminin yasak olması nedeniyle vitamin ve mineral eksiklikleri sağlık sorunlarına, bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesine neden olabilir.
Kabızlığın önlenmesi ve barsak hareketlerinin düzenlenmesinde yardımcı olurlar. Posa tüketimi obezite, diyabet, kalp hastalıkları riskini azaltmaya yardımcı olur. Beslenme programı yüksek miktarda posa içermelidir. Günlük 25-30 gr/gün posa alınmalıdır. Sebze, meyve, kuru baklagiller ve tam tahıllı gıdalar posa içeriğinden zengindir. Posa içeriği yüksek besinler düşük enerjilidir. Midede hacim kaplayarak tokluk hissi sağlar. Böylece ağırlık kaybına yardımcı olur. Posanın karbonhidrat emilimini azaltarak kan şekerini kontrollü yükseltir. Carnivore diyetinin ise posa içeriği azdır ve bu nedenle kabızlığa neden olabilir.
Karbonhidrat vücut için kullanılan ilk enerji kaynağıdır, spor öncesi mutlaka karbonhidrat içeriği yüksek besinler tüketilmeli, spor sonrası ise boşalan karbonhidrat depolarını doldurabilmek için yine karbonhidrat içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir. Karbonhidrattan kısıtlı bir diyet olduğu için hafif tempolu yürüyüşler yapılması daha sağlıklı olacaktır.
Yazar:
Uzman Diyetisyen Perihan Kılıç
https://www.instagram.com/dyt.perikilic/
Şunlara da göz atın:
Leptin Diyeti Nedir, Nasıl Uygulanır?
Pegan Diyeti Nedir, Nasıl Yapılır?
5 Faktör Diyeti Nedir, Nasıl Uygulanır?