Her gün girip çıktığımız mutfaklarda zamanla fark etmeden biriken şeyler, hem düzenimizi bozar hem de sağlığımızı tehdit eder hale gelebilir. Tarihi geçmiş gıdalar, işlevini yitirmiş gereçler, bakteri yuvasına dönüşmüş süngerler... Küçük gibi görünen bu detaylar, aslında mutfağın genel hijyeninde büyük rol oynar. İşte ferah, sağlıklı ve düzenli bir mutfak için hemen şimdi kurtulmanız gereken 10 şey!
Rengi solmuş, kokusu kaçmış baharatlar yemeğe lezzet değil hüsran katar. 1 yıldan uzun süredir raftaysa, vedalaşın.
Zeytinyağınızın kapağı aylardır açık mı? Sakın kullanmayın. Yemeğe acı tat ve koku verir. Atın gitsin.
Dolap arkası keşif zamanı! Son kullanma tarihi geçmiş her şey; özellikle konserve ve şişe soslar risklidir.
Ekmek poşetinde yeşil misafirler varsa, “ben sadece bir kısmını alırım”cılık yapmayın. Direkt çöpe atın.
Meyve suları, sütler… Açıldıktan sonra kaç gün geçtiğini hatırlamıyorsanız, riske girmeyin.
Süngeriniz kötü kokuyorsa, artık hijyen değil mikrop yayıyor demektir. Haftada bir değişim altın kural!
Frostbite yemiş, tarihi ya da içeriği belli olmayan buzlanmış poşetler? Artık sadece yer kaplıyorlar.
Plastik çatlak kaplar, sapı oynayan tavalar… Hem sağlıksız hem tehlikeli.
Yıllardır kavanozda duran mercimek ya da nohutlar hem besin değerini kaybeder hem de böceklenmeye davetiye çıkarır.
Üzeri streçli ama içi görünmeyen o tabak… Kimse sahiplenmiyorsa, geçmişi de belli değilse çöpe atın.