İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ozan Kocakaya Tüm dünyayı etkisi altına alan ve hızla yayılan koronavirüsten (Covid-19) korunmada sosyal izolasyon ile kişisel hijyenin yanı sıra bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak da anahtar rol üstleniyor. Bağışıklık sistemimizin işlevlerini yerine getirirken bir sorunla karşılaşmaması için günlük alışkanlıklarımıza dikkat etmemiz, özellikle koronavirüs (Covid-19) pandemisi nedeniyle şu dönemde yaşamsal öneme sahip. Acıbadem Fulya Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ozan Kocakaya bağışıklık sisteminin işlevlerini kusursuz yerine getirebilmesi için dikkat etmemiz gereken 7 kuralı anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. Ana Öğünlerin Yarısı Meyve ve Sebzelerden Oluşsun. Güçlü bir bağışıklık sisteminin en önemli kuralı; yeterli ve dengeli bir beslenme alışkanlığı edinmek. Bu nedenle bağışıklık sistemini koruyan A, C, D ve E vitaminlerinin yanı sıra selenyum, potasyum, çinko ile demir gibi vitamin ve mineralleri içeren besinleri düzenli tüketin. Ana öğünlerinizin yarısını meyve ve sebzelerle karşılayın. Çorbalarınızda ve ana yemeklerinizde sebze bulundurmaya dikkat edin. Tabağınızın yarısı sebze ile doluysa, diğer yarısını proteinden zengin gıdalarla (kırmızı et, tavuk, balık, fasulye, mercimek, yumurta, bulgur) doldurun. Meyvelerin suyunu / konsantresini değil; posalı ve lifli olarak aslını bir bütün olarak tüketmeye çalışın. Tütün Ürünlerini Hemen Çöpe Atın. Sigara başta olmak üzere; tüm tütün ürünlerinin kalp-damar hastalıkları ve kanserlerin sıklığını artırdığı artık tartışmasız bir gerçek. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ozan Kocakaya tütün ürünlerinin hem doğal bağışıklığı hem de edinilmiş bağışıklığı bozduğu uyarısında bulunarak, “Vücudumuzu enfeksiyonlardan koruyan mukoza yapısı ve bu mukoza altındaki hücreler doğal savunmamızdır ve tütün kullananlarda bunların işlevi kesin olarak bozuluyor. Geçirilmiş enfeksiyonlara verdiğimiz yanıtları hatırlayan ve aşılarla oluşan antikorları üreten hafıza hücreleri de sigara içenlerde hem sayı olarak daha azdır, hem de işlevleri bozuktur” diyor. Ayrıca yoğun alkol tüketimi de açıklanamayan mekanizmalarla enfeksiyon sıklığını artırıyor. Bu nedenle alkol tüketimini kısıtlamanız da güçlü bir bağışıklık sistemi için çok önemli. Bol Su Tüketmeye Devam Edin. Son haftalarda, 20 dakikada bir bardak su içilmesi ve bu sayede ağız içindeki virüslerin sindirim sistemine gönderilmesine yönelik bilgiler kulaktan kulağa yayılıyor. Ancak damlacık enfeksiyonları nefesle birlikte alınıyor: Az bir miktarı ağız ve burunda kalsa da, mikro partiküller saniyeler içinde akciğerlere ulaşıyor. “O yüzden ağız yoluyla alınan suyun virüsleri yıkayacağı gerçekle ilişkisi olmayan bir yaklaşım” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ozan Kocakaya, buna karşın bol bol su içmenin önemine dikkat çekiyor. Çünkü yeterli su içmek vücudumuzun toksinlerden arınmasında ve metabolizmanın canlanmasında anahtar rol üstleniyor. Dolayısıyla hastalıklardan korunmak için her gün en az 2 litre su içme alışkanlığınıza devam edin. Sağlıklı Kiloyu Koruyun. Obezite ve stres metabolizma hızını bozup kandaki şeker ve kolesterol değerlerini yukarı çekerek, dolaşım sisteminde hasara sebep olduğu için birçok kronik hastalığa yol açabiliyor. Bunların yanı sıra erişkin enfeksiyonları gibi akut (gelip geçici) problemler de obezite sorunu olan kişilerde ağır seyrediyor. Hem doğal bağışıklık mekanizmaları, hem de geçirilen enfeksiyonlar ve olunan aşılarla kazanılan öğrenilmiş bağışıklık, obezite sorunu yaşayan kişilerde yetersiz çalışıyor. Vitamin ve Besin Takviyelerine Dikkat! En Az 150 Dakikayı Hedefleyin, Ancak… “Haftada en az 150 dakikayı hedefleyerek düzenli egzersiz yapmanız, güçlü bir bağışıklık sistemi için çok önemli” diyen Dr. Ozan Kocakaya sözlerine şöyle devam ediyor: “Ancak haftada bir yapılan düzensiz yoğun egzersizler vücut için stres kaynağı oluyor ve yarardan çok zarar getiriyor.'' Kaliteli ve Yeterli Uyku Şart! Gece-gündüz, uyku-uyanıklık ritminin korunması da savunmamızı güçlendiren bir başka önemli faktör. Bağışıklık sistemini baskılayan hormonların üretimi gece azalıyor. Günde 7-8 saatlik uykusunu düzenli alan kişilerde bu hormonların kan düzeyleri düşüyor, enfeksiyonlarla mücadelede işe yarayan maddelerin üretimi ise artıyor. Diğer yazılarımıza da göz atın;