Beslenme kolesterol seviyeleri ile doğrudan ilişkilidir. İnsan sağlığı açısından oldukça önemli bir yere sahip olan kolesterol seviyelerinin dengede tutulması, yüksek seviyelerde olması durumunda ise düşürülmesi için planlama yapılması gerekir. Dünyada en yaygın ölüm nedeni olarak bilinen kalp krizi ile ilişkili olduğu bilinen kolesterolü düşüren besinler ve bu besinlerin faydalarını Diyetisyen Mehtap Yakut sizler için anlattı.
Kolesterolü Tanımak Gerek! Yüksek kolesterol ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Kalp krizi ve felç kolesterole bağlı meydana gelen ciddi sorunlar arasında yer alır. Ancak kolesterol seviyelerindeki her yükselişi de kötü algılamamak gerek. Kolesterol iki farklı lipoprotein parçası olarak kan dolaşımında yer alan mumsu bir maddedir. Kolesterol seviyeleri düşük yoğunluklu lipoprotein yani LDL ve yüksek yoğunluklu lipoprotein yani HDL olarak ölçümlenir. LDL dolaşım sisteminde tıkanmalara yol açarken, HDL kolesterolün karaciğer yolu ile vücuttan atılmasına yardımcı olur ve LDL’nin tam tersi kalp sorunlarını ve felç riskini azaltır. Kolesterolü Düşüren Besinler Nelerdir? Patlıcan lif açısından oldukça zengin bir sebzedir. 100 gram patlıcanda 3 gram lif bulunur. Lif kandaki kolesterol seviyesinin iyileşmesine yardımcı olur ve aynı zamanda kolesterol riskini de azaltır. Patlıcan kalp hastalıkları, felç, obezite ve tip 2 diyabet riskini de azaltır. Fasulye, bakla, bezelye, mercimek yani kısacası baklagiller içeriğinde bulunan lif sayesinde kolesterol düşürmeye yardımcı olur. Yapılan araştırmalar sonucunda günde 100 gram baklagil tüketiminin kötü kolesterol seviyesini iyileştirdiği görülmüştür. Günde 70 ila 100 gram arasında yulaf tüketiminin kolesterol seviyelerini iyileştirdiği kanıtlanmıştır. 100 gram yulaf içeriğinde 4,2 gram lif bulunur. Bu miktara lif tüketimi kolesterol seviyesinin iyileşmesi açısından yeterlidir. Oldukça besleyici bir meyve olan avokado içeriğindeki yüksek yağ miktarı sebebiyle pek çok insan için soru işareti dolu olsa da yapılan klinik çalışmalar avokadonun LDL seviyesini düşürmede etkisi olduğunu göstermiştir. Zengin tekli doymamış yağ kaynağı olan avokado LDL seviyesini düşürürken aynı zamanda HDL seviyesinin de yükselmesine yardımcı olur. Yapılan klinik araştırmalarda günde 2 adet meyve yemenin LDL ve trigliserid seviyelerinde iyileşme sağladığı gözlemlenmiştir. Ortalama boyutta bir elma 3 ila 7 gram arasında lif içerir. Lifin kolesterol üzerindeki olumlu etkisinin yanı sıra elma içerisinde kolesterol seviyesini iyileştirmesi ile bilinen polifenoller de yer alır. Bamya sıcak iklimde yetişen, oldukça lezzetli bir sebze olmasının yanı sıra kolesterol düşürmesi ile de bilinir. Bamyanın içerisinde yer alan müsilaj adlı bir jel, sindirim sırasında kolesterolün bağırsaklar aracılığı ile atılmasına yardımcı olur. Seveni de sevmeyeni de çok olan sarımsak, sağlık açısından oldukça değerli bir bitkidir. Sarımsak tüketiminin sayısız faydasından birisi de kolesterol iyileştirmek açısından etkili olduğudur. Kolesterol ve yağ arasında doğrudan bir bağlantı olduğu düşünülse de sağlıklı yağları farklı ele almak gerekir. Sızma zeytinyağı tüketiminin LDL seviyesini iyileştirdiği bilinmektedir. Ayrıca zeytinyağının antioksidan ve anti-enflamatuar etkisi olduğu da unutulmamalıdır. Bitter çikolatanın içeriğinde bulunan kakao, flavonoid içermektedir. Antioksidan ve anti-inflamatuar özelliği olan bitter çikolatanın kan basıncını azalttığı, LDL seviyesini düşürdüğü ve HDL seviyesini yükselttiği bilinmektedir. Ancak doymuş yağ ve şeker oranı yüksek olan bitter çikolataların bu etkiyi sağlamayacağının da unutulmaması gerekir. Kara lahana, ıspanak, pazı gibi koyu renge sahip yeşilliklerin lutein ve karotenoid içerdiği bilinmektedir. Karotenoidler atardamar sertleşmesine neden olan serbest radikalleri etkisiz hale getirmektedir. Lutein ise LDL seviyesinin düşmesine yardımcı olurken kolesterolün arter duvarına bağlanmasını engellemede görev alır. Doğru ve dengeli beslenme ile pek çok sağlık sorunu için koruyucu tedbirler almak ya da hekimlerin dikkat çektiği riskleri azaltmak mümkündür. Ancak beslenme değişikliklerine ek olarak mutlaka hekim önerilerinin ve tedavi planlamalarının önceliklendirilmesi gerekir. Şunlara da göz atın;