Anti-inflamatuar bir diyet uygulamak, vücuttaki iltihaplanma ile savaşmak için çare olarak tanıtılır. Genellikle iltihabın her zaman kötü olduğu düşünülür. Enflamasyon, hoş olmayan yan etkilere sahip olsa da, bağışıklık sistemimizin verdiği sağlıklı bir tepkidir. Virüsler, bakteriler ve alerjenler vücuda girdiğinde ya da bir yaralanma meydana geldiğinde, bağışıklık sistemimizdeki hücreler harekete geçer. Vücudu rahatsız edici alerjenden kurtarmak için hapşırabilir veya öksürebiliriz. Kesik ve yaralanma durumlarında ise, bu hassas bölgeye karşı nazik olmamız gerektiğini gösteren ağrı ve şişlikleri hissederiz. Yaralanma bölgesindeki kan hızla akarak kızarıklık ve sıcaklık oluşturabilir. Bunlar, bağışıklığımızın hasarlı dokuyu tamir ettiğinin ve istilacı bakterilerle savaştığının bir işaretidir. İyileşme gerçekleştikçe, iltihaplanma da yavaş yavaş azalır.
İnflamatuar durumlar için genelde anti-inflamatuar diyetler teşvik edilir. Enflamatuar sürece müdahale ettiğine inanılan bazı gıdalar olduğu düşünülse de, kesinliğine dair bir araştırma yoktur. Tek bir anti-inflamatuar diyeti yoktur. Bu diyetler genelde çeşitli meyve, sebze, doymamış yağ, minimum düzeyde rafine tam tahıllar, kahve, çay, baharatlar ve yağlı balıklar yemeyi vurgular. Akdeniz diyeti ve DASH diyeti, birçok anti-inflamatuar besini içeren popüler diyetlerdir.
Yazar:
Dyt. Pınar Demirkaya
instagram.com/pinardemirkayapd
Şunlara da göz atın;