Giresun, yemekleri ve tarihi açısından oldukça zengin bir şehir. Karadeniz mutfağının zenginliğinden Giresun da pay��nı almış. Mısır unundan fındığına, mısır ekmeğinden balık yemeklerine kadar oldukça geniş bir yelpazesi var Giresun'un. Hamsi diblesi, Mısır çorbası, Fındıklı yufka tatlısı, Yumurtalı fasulye kızartması, Mısır unu helvası, Acılı fındık ezmesi gibi Karadeniz mutfağına ait yemeklerin tarifini sizler için bir araya getirdik. Doğu Karadeniz’in sahil şeridinde, yarım ada üzerine kurulmuş bu şirin ilimiz yaylaları, fındığı ve kirazı ile ünlü. Denizin ve doğanın nimetleriyle beslenen mutfağı da hayli zengin.
Karalahana baş rolde. Çalıçiçeği, merulcan, mendek, kuzukulağı, gücündene, hoşran, ısırgan, madımak, kabalak, sakarca, merevcen, pancar çiçeği, galdirik, pezik bunlardan bazıları. Sebzeler, ana yemek dışında çorba, sarma, dible, kavurma, kızartma, mıhlama, mücver olarak değerlendiriliyor. Yazın taze olarak tüketilen gıdalar, kışın fırınlanmış kuruluk ve tuzlularla (fasulye, taşan, kiraz, yeşil domates, hamsi); turşu, konserve, pekmez, reçel, komposto ve çerezlerle çeşitleniyor. Hayvansal besinlerden süt, yoğurt, yumurta, tereyağı, süzme, bal, peynir, çökelek yaygın olarak kullanılıyor.
Mısır ekmeği en çok tüketilen ekmek çeşidi. Yaylalar ve köylerde hayvancılık yaygın; bu nedenle beyaz peynir (tecen), deri peyniri (tulum), küp peyniri ve çökelek bol bulunuyor. Küp peyniri ve çökelekler güveçlerde, yazdan toprağa gömülerek kışa hazırlanıyor.
Dible, Karadeniz’in karakteristik yemek çeşitlerinden biri. Çeşitli otlar ve sebzelerle hazırlandığı gibi kiraz ve taşan tuzlusuyla da yapılıyor. Balık çeşitlerinden de Hamsi diblesi en çok pişen yemeklerin başında geliyor.
Mısır çorbası ile sofralarınıza renk katın. Dilerseniz tereyağlı sos yerine yoğurt ekleyip soğuk olarak servis yapabilirsiniz.
Giresun mutfağında pek çok sebze kızartılarak yeniyor. Sakarca, galdirik, pezik (pazı), fasulye tuzlusu oldukça sık yapılan kızartmalar arasında yer alıyor.
Giresun'un en sevilen lezzetlerinden biri olan ısırgan otu çorbası, bağışıklık sistemini güçlendirir. Özellikle gribe karşı doğal antibiyotikler arasında yer alır.
Yufka, fındık ve süt ile hazırlanan bu tatlı, şerbetle birleştirilir. Dilimlenerek servis edilir. Misafir ağırlarken sunulan tariflerden biridir.
Fındık, beyaz peynir ve baharatlarla hazırlanan acılı fındık ezmesi, yemeklerin yanında servis edilir. Çatalla şekil verildikten sonra sofralardaki yerini alır.
Darı (mısır) ununun Giresun mutfağında önemli bir yeri vardır. Dolma ve yağlaş gibi yemeklerin yanı sıra birçok yemeğe de katkı malzemesi olarak kullanılır.
Yörenin sevilen lezzetleri arasında yer alan tel kadayıf, özellikle bayram sofralarında ve kalabalık sofralarda yerini alır.
Isırgan otu yemeği, Giresun başta olmak üzere Karadeniz mutfağının sevilen lezzetlerinden biridir. Çorba veya yemek olarak tüketilen bu besin, yalnızca 5 malzemeden oluşur.
Karalahana, barbunya ve mısır taneleri ile hazırlanan karalahana çorbası, soğuk kış günlerinin vazgeçilmezidir. Bir porsiyonu, yaklaşık 45 kalori değerindedir.
Temizlenmiş hamsilerin pirinçli ile harç ile doldurulması ve kapatılmasıyla hazırlanan hamsili pilav, Karadeniz'in en meşhur yemeğidir. Giresun yöresinde de sık sık tüketilir.
Taze fasulye, pirinç ve domates ile hazırlanan fasulye diblesi, yöre halkı tarafından sevilen lezzetlerden biridir. Kalabalık sofralarda tercih edilir.
Pazı, mısır unu ve patates ile hazırlanan pazı mücver, ara öğünlerde ve akşam yemeklerinde servis edilir. Yörede ev yemeği yapan yerlerde, pazı mücverine rastlamak mümkündür.
Yemeklerin vazgeçilmez malzemesi çoğunlukla mısır (darı) ve mısır unu. Mısır unu; fırın darası ve seren unu olarak yemek ve tatlılara katkı malzemesi oluyor. Sütlü mısırlar toplanıp taş fırınlarda kavruluyor, sonra taş değirmenlerde un haline getiriliyor; buna fırın darası deniyor.
Seren (gün) unu; olgun mısırların serenlerde kurutulup taş değirmenlerde çekilerek un haline getirilmiş halidir. Tat ve lezzet açısından fırın darası daha kıymetli. Anadolu’nun çeşitli yörelerinde olduğu gibi burada da kadınlar ekmek yapımındaki meziyetlerini gösteriyorlar.
Kıyıdan 1.5 km uzaklıktaki Giresun Adası, Doğu Karadeniz’in tek adası. 40 bin metrekare alana sahip olan ada ile ilgili olarak birtakım efsaneler anlatılıyor. Tarihi kaynaklar Amazon kraliçelerinin savaş tanrısı Ares adına tapınak yaptırdıklarını ve Sinop Piskoposu Agias Phokas’ ın manastırı olduğundan söz ediyor. Adada Alexius II zamanında yapılan sur kalıntıları, kuleler, manastır (iç kale), tarihi pişmiş toprak fıçılar ve bazı yapı temelleri bulunuyor. Sit alanı olan ada koruma altında. Adaya yazın Giresun limanından tekne turları düzenleniyor. Cenevizliler ve Venedikliler tarafından gemi sığınağı olarak uzun süre kullanılan adanın şu anki sahipleri yabani göçmen kuşlar, karabataklar ve martılar.
Giresun tombul fındığıyla anılıyor. Deniz kıyısından yüksek köylere kadar uzanan araziler fındık bahçeleriyle kaplı. İlkbaharda yeşilin tonlarını sergileyen bu bahçelerin insan ruhuna yansımasını görmek gerek. Fındık yörede ve iç piyasada tüketildiği gibi, yurt dışına da ihraç ediliyor. Bir şekilde kullanılamayanlar fındık yağı olarak değerlendiriliyor. Yemeklerden, mezelere ve tatlılara kadar bolca kullanıldığı gibi manilere, türkülere de konu oluyor. Evler, arabalar fındıkla alınıyor, düğünler fındıkla yapılıyor, giysiler fındıkla değişiyor; kısacası genç yaşlı herkes fındık toplama mevsimini dört gözle bekliyor. Ve Giresun ‘bir fındığın içini yar senden ayrı yemem’ türküsüyle de anlatıyor sevgiyle yoğrulan yürek çarpıntısını.
Giresun Adası, Giresun Kalesi, Kaya Kilise (Meryemana), Bektaş Turizm Merkezi (Kulakkaya Yaylası, Melikli Obası, Kurttepe Mevkii ve Akçabel); Sis Dağı, Anastos, Tamdere, Tamzara, Karagöl Yaylaları); Kümbet Turizm Merkezi (Kümbet Yaylası ve Aymaç Mevkii.)
Şunlara da göz atın;