Çikolata olağanüstü bir aroma... Peki çikolatanın tarihi hakkında ne kadar bilgiye sahipsiniz? Çikolatanın ham maddesi nedir? Zararları ve yararları nelerdir? Çikolatanın yapım aşamaları, içinde neler olduğu ve tüm detaylı bilgiyi anlatıyoruz. Tatlı yapımında ihtiyaç duyacağınız çikolata temperleme nasıl yapılır yazımıza da mutlaka göz atın.
İnsana en fazla mutluluk veren yiyeceklerin başında gelen çikolata, sıcakken çevreye yaydığı o muhteşem kokuyla büyülüyor. Aşık olma duygusuna benzer bir duygu veren bu tat, efsanevi Maya kültürünün bir mirası.
7’ den 70’e hemen herkeste tutku derecesinde bir yeme isteği uyandıran çikolatanın yolculuğu balta girmemiş tropik ormanlarda başlıyor. Çikolatanın hammaddesi olan kakao ağacı, boğucu sıcakların ve nemli ortamlarda büyüyen ağaçların gölgesinde, denizden 500-800 metre yükseklikteki yerlerde yetişiyor. Yenilebilir çikolatayı kimin bulduğu bilinmiyor. Ancak 1848 yılında J.S. Fry adlı birinin ‘chocolat delicieux e manager’ markasıyla piyasaya bugünkü çikolatanın ilk örneğini çıkardığı biliniyor. İsviçreli fabrikatörler Daniel ve Henry Nestle ilk sütlü çikolatayı ise bundan 25 yıl sonra üretti. Kaliteli bir çikolatanın içeriğinde en az % 30 kakao bulunmalı. Bu miktar yükseldikçe çikolatanın da kalitesi artıyor. 100 gr bitter çikolata 515 kalori, sütlü çikolata 545 kalori, fındıklı çikolata 543 kalori, beyaz çikolata (içeriğinde kakao bulunmuyor, sadece kakao yağı içeriyor) 537 kalori içeriyor. 100 gr sütlü çikolata 262 mg kalsiyum içeriyor. Aynı miktar bitter çikolatada 300 magnezyum ve 10 gramında 3,3 gr yağ bulunuyor. Sütlü çikolatanın yüzde 44.5’i şeker, yüzde 22’si süt tozu, yüzde 15’i kakao kütlesi, 18’i kakao yağı, yüzde 0.47’si lesitin, yüzde 0.03’ü ise etil vanilindir. Uzun yıllar içerdiği yağ miktarı ile kilo aldırdığı, kalp-damar hastalıklarına davetiye çıkardığı şeklinde suçlanan çikolata artık aklandı. Bilim adamlarının mutluluk aşılayan besin olarak adlandırdıkları bu çok sevilen lezzet, sağlığımıza sağlık katıyor. Kakao çekirdeği toplandıktan sonra özenle temizlenip kurutuluyor. Uygun sıcaklıktaki tablalarda kavrulan çekirdekler kırılıp kabuklarından ayrılıyor. Bu aşamadan sonra kakao çekirdekleri 2 kez öğütülüyor. Elde edilen kakao kitlesi, çikolata, kakao yağı ve toz kakao için ayrılıyor. Toz kakao işlemi için tekrar bir öğütme işlemi gerçekleşiyor. Kakao yağı için presleme işlemi yapılıp yağ, kakao zerreciklerinden ayrılıyor. Çikolata yapımı için ayrılan kakao ise öncelikle diğer kakao çeşitleri ile harmanlanıyor. Ardından tekrar öğütülüp inceltiliyor. Çeşidine göre ekstra malzemelerle karıştırılıp kalıplara dökülüyor. Katılaştırıldıktan sonra paketleniyor. Eski Dünya‘ya kakao çekirdeklerini Hernando Cortez adında bir İspanyol getirmiş. 1519 yılında Meksika‘ya geldiğinde Aztek Kralı 2. Montezuma ona ‘Xocoltl’ adını verdikleri bir içecek ikram etmiş. Güzel kokulu ancak zehir gibi acı olan bu içeceği Avrupa‘ya götürmüş. Avrupalılar başlangıçta bu içeceği pek sevmemiş. Gerçi tatma şansına sahip olanlar saray mensupları ve saraya yakın olan kimseler. Çok daha sonraları kakaodan hazırladıkları bu içeceği süt, vanilya, tarçın ve balla tatlandırarak farklı bir içecek hazırlamışlar. Bu formülü ilk bulanlar ise keşişler. Uzun yıllar bunun formüllerini sır gibi sakladılar. Ancak iş bilir tüccarlar, Yeni Dünya‘dan getirdikleri kakaoyu Avrupa‘ya yaymak için seferber oldu. Çikolata dükkanları açılıp çoğalmaya başladı. Bunlardan ilki 1657 yılında Londra‘da açıldı. Onu kısa sürede Avrupa‘nın belli başlı merkezlerindeki benzerleri izledi. Bugün bildiğimiz çikolata ise Avrupa‘da endüstri devrimiyle birlikte, kakao çekirdeklerini öğüten makinelerin bulunmasından sonra üretilmeye başlandı. Hollandalı Van Houten firması 1828 yılında çekirdeklerden kakao yağını çıkarıp, hoş kokulu, tadı sert olmayan bir içecek yapmayı başardığında, çikolata konusunda gerçek bir devrim gerçekleşmiş oldu. Kuvertür çikolata, yüksek oranda kakao içeren ve genellikle profesyonel olarak tariflerde kullanılan bir çikolata türüdür. Ancak kuvertür çikolatayı diğer çikolatalar gibi yemek de mümkündür. Genellikle sütlü çikolatalar 1 yıl, bitter çikolata 2 yıl, yüksek oranda kakao içeren dark çikolatalar ise 5 yıla kadar tazeliğini korur. Son kullanma tarihinin geçmiş olması, çoğu zaman çikolatanın bozulduğu anlamına gelmez. Eğer tadında ve görünümünde değişiklik yoksa, tarihi geçmiş çikolata yenebilir. Ancak tadında farklılar varsa, yapısı bozulduysa kesinlikte tüketilmemelidir. Şunlara da göz atın;Çikolatanın Faydaları Nelerdir?
Çikolatanın Tarihçesi
Çikolata Zararlı Mı?
Kakao Çekirdekleri Nasıl Çikolataya Dönüşür?
Kuvertür Çikolata Yenir Mi?
Tarihi Geçmiş Çikolata Yenir Mi?