Beyaz çay, Camellia sinensis bitkisinden yapılır. Yaprakları ve tomurcukları, tam açılmadan hemen önce, ince beyaz tüylerle kaplandığında toplanır. Beyaz çayın adını buradan alır. Yeşil çay ve siyah çay da Camellia sinensis bitkisinden yapılır. Bununla birlikte, farklı işleme yöntemleri onlara eşsiz tat ve aromalarını verir. Beyaz çay, üç çayın en az işlenenidir. Bu nedenle yüksek miktarda antioksidan tutar. Çalışmaların beyaz çayı birçok sağlık yararı ile ilişkilendirmesinin bir nedeninin bu olduğu düşünülmektedir. Örneğin, kalp hastalığı riskini azaltmaya, cilt yaşlanmasıyla mücadele etmeye ve hatta kilo vermeye yardımcı olabilir. Sizler için beyaz çayın faydalarını listeledik.
Beyaz çay, kateşinler adı verilen bir tür polifenolle yüklüdür. Polifenoller, vücutta antioksidan görevi gören bitki bazlı moleküllerdir. Antioksidanlar, hücreleri serbest radikaller olarak adlandırılan bileşiklerin zararlarından korur. Çok fazla serbest radikal hasarının vücut üzerinde zararlı etkileri olabilir. Yaşlanma, kronik iltihaplanma, zayıflamış bir bağışıklık sistemi ve çeşitli zararlı hastalıklarla bağlantılıdır. Neyse ki beyaz çay, serbest radikallerle savaşmak için en iyi çay türlerinden biri gibi görünüyor. Aslında, araştırmalar beyaz çayın sağlık yararları ile bilinen yeşil çaya benzer antioksidan faydaları olduğunu öne sürüyor.
Kalp hastalığı, en yaygın ölüm nedenlerinden biridir. Beyaz çayda bulunanlar gibi polifenoller, kalp hastalığı riskini çeşitli şekillerde azaltmaya yardımcı olabilir. Beyaz çayın kalp hastalığı riskinizi azaltmaya yardımcı olabileceğini öne sürse de, sağlıklı bir kalp için başka yaşam tarzı değişiklikleri yapmak da önemlidir. Bunlara daha fazla meyve ve sebze yemek, düzenli egzersiz yapmak ve bol bol dinlenmek dahildir.
Kilo vermek için çay denilince akla gelen ilk çay genellikle yeşil çaydır. Ancak konu yağ yakmak olduğunda beyaz çay da aynı derecede etkili olabilir. Her iki çay da benzer seviyelerde kafein ve yeşil çayda yağ yakmayla bağlantılı kateşin denilen bileşikler içerir.
Beyaz çay harika bir florür, kateşin ve tanen kaynağıdır. Bu molekül kombinasyonu, bakteri ve şekerle savaşarak dişleri güçlendirmeye yardımcı olabilir. Florür, diş yüzeyini şekerle birlikte bakterilerin asit saldırılarına karşı daha dirençli hale getirerek diş boşluklarını önlemeye yardımcı olabilir. Kateşinler, beyaz çayda bol miktarda bulunan bitki antioksidanlarıdır. Plak bakterilerinin büyümesini engelledikleri gösterilmiştir.
Kanser, dünya çapında ölüm oranı en yüksek hastalıklardan biridir. Birkaç test tüpü çalışması, beyaz çayın antikanser etkileri olabileceğini bulmuştur. Test tüpü çalışmaları, beyaz çay ekstraktının çeşitli kanser hücrelerini baskıladığını ve yayılmalarını engellediğini bulmuştur. Ancak, daha fazla araştırma yapılmasına ihtiyaç vardır.
İnsülin inanılmaz derecede önemli bir hormondur. Besinlerin kan dolaşımından daha sonra kullanılmak veya saklanmak üzere hücrelere taşınmasına yardımcı olur. Bununla birlikte, yüksek şeker tüketimi de dahil olmak üzere çeşitli faktörlerin bir sonucu olarak, bazı insanlar insüline yanıt vermeyi bırakır. Buna insülin direnci denir. Ne yazık ki, insülin direnci çok yaygındır ve tip 2 diyabet, kalp hastalığı ve metabolik sendrom gibi birçok kronik sağlık durumuyla bağlantılıdır. İlginç bir şekilde, araştırmalar beyaz çaydakiler gibi polifenollerin insülin direnci riskinizi azaltabileceğini bulmuştur.
Osteoporoz, kemiklerin içi boş ve gözenekli hale geldiği bir sağlık durumudur. Çalışmalar, serbest radikallerin ve kronik inflamasyonun osteoporozu hızlandırabileceğini göstermiştir. Bu iki faktör, kemik büyümesine yardımcı olan hücreleri baskılayabilir ve kemikleri parçalayan hücreleri teşvik edebilir. Tersine, beyaz çayda bulunan kateşinlerin bu risk faktörleriyle savaştığı gösterilmiştir. Kemikleri parçalayan hücreleri baskıladıkları düşünülüyor. Bu kateşinler, diğer çay türlerine kıyasla beyaz çayda bol miktarda bulunur.
İnsanlar yaşlandıkça ciltlerinin kırışması ve gevşemesi normaldir. Cilt yaşlanması iki ana yolla gerçekleşir - iç yaşlanma ve dış yaşlanma. Dış yaşlanma, çevresel faktörler cilde zarar verdiğinde ve yaşlanmayı teşvik ettiğinde meydana gelir. Örneğin, güneşin UV ışınları iltihaplanma yoluyla zamanla cilde zarar verebilir. İç yaşlanma, doğal yaşlanma olarak da bilinir. Serbest radikaller ve belirli enzimler gibi vücudunuzdaki çeşitli faktörlerin zarar görmesinden kaynaklanır. Elastaz ve kolajenaz adı verilen enzimler, cildin lif ağına zarar verebilir ve bu da normalde cildin sıkı ve sıkı kalmasına yardımcı olur. Beyaz çaydaki bileşikler cildinizi hem iç hem de dış yaşlanmanın etkilerinden korumaya yardımcı olabilir.
Beyaz çayda bulunan bileşikler, daha düşük Alzheimer ve Parkinson hastalığı riski ile ilişkilendirilmiştir. Bu bileşikler, iltihaplanma ile savaşmaya yardımcı olabilir ve proteinlerin bu bozukluklarla bağlantılı iki durum olan sinirlere topaklanmasını ve zarar vermesini önleyebilir.
Beyaz çay sadece sağlıklı olmakla kalmaz, aynı zamanda hazırlanması da çok kolaydır. Bir tencereye beyaz çay ekleyin ve çay yapraklarının üzerine sıcak su dökün. Yaprakları beş ila sekiz dakika demleyin, ardından süzün ve çayı servis edin. İdeal olarak, su 75–85 °C olmalıdır. Beyaz çayın hassas tadını bozabileceğinden kaynar su kullanmaktan kaçının. Derece ile ölçme imkanınınız yoksa suyu kaynama noktasına getirin ve su kaynadıktan sonra birkaç dakika suyun soğuması için bekletin. Beyaz çayın hafif ama ferahlatıcı bir tadı vardır. Hem sıcak hem de soğuk demleme olarak içilebilir. Çayın tadını daha net almak isterseniz daha fazla yaprak ekleyebilirsiniz. Tat tercihleriniz için doğru lezzet dengesini oluşturana kadar denemeler yapmak en iyisidir.