İnsan vücudunda zaman zaman serbest radikaller meydana gelir. Serbest radikaller belirli bir düzeyin üzerine çıktığında ise, hücrelere zarar vererek diyabet, kanser, Alzheimer, kalp hastalıkları gibi hastalıklara yakalanma riskini artırır. Antioksidanlar ise, serbest radikalleri nötralize ederek etkisi hale getirir ve oksidatif stresi azaltır. Oksidatif stres, sigara ve alkol tüketimi, ağır metaller, çevre kirliliği, radyasyon ve enfeksiyonlara bağlı olarak artabilir. Uzun süren yüksek oksidatif stres, DNA'da hasara yol açabilir. Yetersiz miktarda alınan antioksidanlar, vücut dengesinin bozulmasına ve hastalıklara yatkın bir hale gelmeye sebep olabilir. Bu yüzden besinlerle alınan antioksidan alımına dikkat etmek gerekir.
Antioksidan, farklı alt türlere sahiptir. En temel sınıflandırma, suda çözünen ve yağda çözünenlerdir. Suda çözünen antioksidanlar hücre içi ve hücre dışı sıvılar içinde gelişirken, yağda çözünenler hücre zarının içerisinde etkilerini gösterir. Beslenmeyle birlikte alınan en önemli antioksidan türleri şunlardır;
Daha önce sizlere antioksidan içeren besinleri anlatmıştık. Yumurta, karaciğer, fındık, ceviz, çilek, portakal, limon, havuç, ıspanak, bezelye, mango, mısır, domates, karpuz, peynir, bitter çikolata, nar, yaban mersini, karnabahar, brokoli, mercimek ve patlıcan gibi besinler antioksidan bakımından zengindir.
Antioksidan takviyelerinin kullanılmasıyla birlikte aşırı antioksidan alımı, tehlikeli bir durumdur. Çünkü antioksidanların fazla alınması, serbest radikallerin oluşumuna yol açarak oksidatif stresi artırabilir. Ayrıca vücutta toksisite ve ölümcül sonuçlara yol açabilir.
Önemli Not: Antioksidan takviyesi, yalnızca gerekli görüldüğü durumlarda doktor önerisi ile kullanılmalıdır. Bilinçsizce kullanılan takviyeler, sağlık açısından ciddi sonuçlara yol açabilir.
Şunlara da göz atın;