Depremin Psikolojik Etkileriyle Başa Çıkma Yöntemleri

Depremin psikolojik etkileriyle başa çıkmak için ne yapmak gerekir? Uzm. Psi. Fulya Arzu Beyribey'den depremin psikolojik etkileri ve bunlarla başa çıkma yöntemleri:
Depremin Psikolojik Etkileriyle Başa Çıkma Yöntemleri
12 Haziran 2024, 13:21

Deprem bölgesinde çok sayıda kişi hem fiziksel hem de psikolojik travmalar yaşarken, bu dönemde çevremizdeki her bireyin psikolojisinin olumsuz etkilendiği gözlemleniyor. Pek çok insan son dönemlerde uyuyamadığından, sürekli deprem oluyor hissi yaşadığından, sevdiklerini kaybetme korkusunu içinden atamadığından söz ediyor ve bu durumla nasıl mücadele edeceğini bilemeyebiliyor. Bu durumda uzman yardımı alınması büyük önem taşıyor. Uzman Psikolog Arzu Beyribey, deprem psikolojisiyle ilgili bilgi verdi.

travma sonrası stres bozukluğu

Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Deprem sonrasında kişilerin reaksiyonları, afetin şiddetine, travmanın biçimine, bireylerin kişisel özelliklerine, afet esnasında yalnız veya biriyle birlikte olmalarına, ne kadar süre bu durumun baskısı altında kaldıklarına, sosyal destek ihtimallerine ve geçmiş deneyimlerine göre çeşitlilik gösterebilir.

Deprem esnasında kişi otomatik olarak hızlı bir şekilde durum değerlendirmesi yapar. Kendisini ve çevresindekilerini nasıl koruyabileceğini düşünür. Stres karşısında 'savaş ya da kaç' tepkilerinden birine karar vermeye çalışır. Beden savunmaya geçer, kalp atış hızı, nefes alış verişi ve nabız hızı artış gösterir. Bu durumda terleme ve mide bulantısı yaşanabilir. Deprem bittikten sonra kişi güvenli alana çıkabilirse semptomlar yavaş yavaş normale döner.

Bu toplumsal olay sonrasında, yalnızca depremden birincil derecede etkilenen kişiler değil, tüm halk bu strese maruz kalır. Bu yüzden travma sonrası stres bozukluğu ortaya çıkabilir. Travma Sonrası Stres Bozukluğu, yaşanan çok zor bir olay karşısında kaygı, kontrol edilemeyen düşünceler, olayın zihin ve bedende tekrar etmesi ile oluşan bir ruhsal sıkıntıdır. Bu olay, taciz, savaş, doğal afet vb. durumlar olabilmektedir. Kişi olay sırasında deneyimlediği semptomları tekrar yaşamak, ortam ve kişilerden kaçınmak ve aşırı uyarılmak gibi belirtiler gösterebilmektedir.

depresyon

Depremzedelerin Psikolojisi Çok Önemli!

Depremden sonra planlanan yardımlar, genelde hayatın kurtarılması, fiziki yaraların tedavisi, barınak temini ve alt yapı hizmetlerine yöneliktir. Ruhsal olarak kişilerin etkilerini belirleme ve tedaviye başlama noktasında daha karışık ve uzun vadeye yayılan bir süreç söz konusudur. Bu yüzden psikolojik destek çalışmalarına, genelde geç başlanır. Depremden sonra 3 zaman dilimi bulunur.

  1. Şok: Bu ağır deneyimden sonra kişi şok yaşayabilir. Yaralarını, durumunu çok anlamlandıramaz. Yer, mekan, zaman algısı karışır, bilinç kaybı meydana gelebilir. Kişi duruma yabancılaştığı için kendini korumaya çalışır. Bazı kişiler panikleyerek tepkilerini gösterirken, bazıları dona kalarak tepkisizleşir.
  2. Pasif dönem: Kişi çevresinden gelen geri bildirime açıktır ancak pasif konumdadır. Çevresindeki destek çabalarına karşılık vermeye çalışsa da, katılım gücü yetersizdir. Kişi, adeta bir çocuğun bağımlı dönemine geri dönmüş gibidir.
  3. Tekrar adaptasyon: Bireyin kaygısı ve heyecanı artar, yaşadığı travmayı aklından defalarca tekrarlayan, ufak sesli ve hareketli uyaranlara bile fazla tepki verebilen tetik bir durumdadır. Beyin, ruhsal ve bedensel olarak, eski hayatına dönüş ve sakinleşme için zamana ihtiyaç duyar.

kaygı bozukluğu

Depremden Sonra Normal Hayata Dönmek

Depremden sonra kişiler,

  1. İştahsızlık, kaygı problemleri, uyku sorunları, üzüntü, öfke, matem gibi duygular yaşayabilir.
  2. Psikosomatik belirtilerde, baş, göğüs, mide ağrıları, bulantı, nefes darlığı gibi fiziksel tepkiler görülür.
  3. Suçluluk duygusu ile çevreyle iletişime ve günlük işlere kendilerini kapatabilirler.
  4. Ölüm, hayatın anlamı gibi kavramlar üzerinde kendilerini sorgularlar.

Kişilerin yaşadığı durum hiç kolay değildir. Keder, kaygı, sevdiklerini kaybetmenin acısı, güvensiz hissetmek gibi düşüncelerle birlikte, kendine yönelen suçlamalarla süregiden bir dizi ağır durumu deneyimlemek zorunda kalmaktadırlar. Felaketin şiddetine, ani ve beklenmedik oluşuna, ölüm ve tahribat oranına bağlı olarak, etkileri artabilecek olup, 1 yıldan 8 yıla kadar uzanan psikolojik etkileri ile, spesifik fobi,  anksiyete ve psikosomatik rahatsızlıklar kişiye eşlik edebilmektedir.

çocuklara psikolojik destek

Doğal afetler arasında ülkemizde maalesef en çok görülen deprem, fiziksel tahribat ve ölüm dışında, hayatta kalanlar açısından önemli psikolojik sorunlara neden olabilen bir afettir. Deprem sonrasında ruhsal gerginlik ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) sorunları gözlemlenebilmektedir. Deprem mağdurlarının, anksiyete, korku ve TSSB belirtilerini azaltmada yararlı olduğu bilinen psikolojik tedavilerden destek alması önem arz etmektedir.

Başa çıkma stratejileri arasında; problem odaklı baş etmede, stresli durumu kontrol ederek değiştirmeye yönelik çabalar,  duygu odaklı baş etmede ise stresin neden olduğu, kişiyi huzursuz eden duyguları düzenlemeye yönelik çabalar oluşmaktadır. Bu talihsiz ve güçlü deneyime kadar, kişiler daha önce sorgulamadıkları yaşama dair, hayatın anlamına dair konuları sorgular hale gelebilmektedirler. Doğal afetlere bağlı hayati tehdit içeren durumlarda, genel baş etme ölçeklerinin bütün stres durumlarına uyarlanamayabilir ve baş etme stratejilerinin kişiler arası durumlarda işlevselliğinin değişebilmektedir. Kişiye ve şartlarına bağlı hareket etmek önem kazanmaktadır.

psikolog

Depremin Psikolojik Etkileriyle Başa Çıkma Yöntemleri

  1. İlk şokun atlatılması kişi kendisine ve çevresine zaman vermeli, matem tutması için saygı gösterilmelidir. Yaşanan afet oldukça zor bir deneyimdir ve hemen eski hayata dönülmesi beklenemeyeceğinden, konuşmak istemeyen kişi buna zorlanmamalıdır. Paylaşmak isteyen kişiler ise yanlarında olunduğunu hissettirecek şekilde desteklenmelidir.
  2. Bireylerin zaman ve sabırla, özellikle de çabayla, zor olan bu dönemden geçebileceklerine dair inançları desteklenmeli, yaşanan travma sonrası, kaçınma, inkar, problemden uzaklaşma, kendini/başkalarını suçlama vb. faydasız stratejiler kullanmaları ihtimaline karşı dikkatli olunmalıdır.  
  3. Bu süreçte kafaya takılan sorunları anlamlandırma, oluşabilecek uykusuzluk, kaygı, öfke, suçluluk konularında klinik psikolog desteğine başvurmak düşünülmeli ve travmayla başa çıkma yöntemleri uzmanlar tarafından kişiye uygun olarak planlanmalıdır.

psikolog

  1. Bu sürecin kişinin ruhsal, sosyal ve fiziki hayatını daha da zora sokacak kadar uzun olmaması da bir yandan önem arz etmektedir.  Kişi maddi manevi ihtiyaçlarını analiz etmeli, gerekli yerlerden olabilen desteği sağlama konusunda açık olmalı ve pasif kalmamalıdır. Çünkü herkesin tam da bu zamanlarda birbirine destek olması insan olmanın bir gereğidir.
  2. Yaraların sarılması için sabırla zaman verilmelidir. Birçok kişinin aynı anda yaşadığı bu yıkımın kabullenilmesi sırasında kalınan yerden psikolojik iyilik halinin sağlanabilmesi ile yaşama devam edilebileceği inancı aşılanmalı, uyum destek çabası hem bilişsel hem duygusal iki yönlü olmalıdır.
  3. Sonraki süreç için, günümüzde depremleri önleme noktasında alınabilecek bir önlem olmadığından, eğitim sayesinde insanların olası bir deprem öncesi, deprem anında ve deprem sonrasında neler yapabilecekleriyle ilgili kararlar vermiş olmaları,  duruma bir nebze hakim olduklarını hissettirerek, kaygılarını azaltabilmektedir.

uzm. psk. arzu beyribey

Yazar:

Uzman Psikolog Arzu Beyribey

Şunlara da göz atın;

  1. Deprem sonrası enfeksiyon riski
  2. Kompartman sendromu nedir?
  3. Crush sendromu nedir?
  4. Deprem sonrası çocuklara nasıl davranılmalı?
  5. Deprem sonrası kaygı bozukluğu nedir?
Kategoriler

Benzer Yazılar

Lezzet Logo